Emeklilik

Vakit çok çabuk geçiyor… Kuleli Askeri Lisesi’ne giriş 1990 yılı. Şimdi 2023’teyiz. 33’üncü yılın içerisinde. Askerliğin 33’üncü yılı. Hayatın 46’ncı. Yeni bir başlangıç yapmanın vakti geldi de geçiyor bile.

Hayalim sivil havacılıktı. Havayolları… Dünyayı bir de o irtifalardan görmek… Fırtınaların üzerinden geçmek, etrafından dolaşmak… Farklı ülkeler görmek, gezmek, tatmak…

Nisan 2023’te tamam dedim ve hayallerimin peşinde yola koyuldum.

O iyi insanlar o güzel atlara binip gittiler…

Bindiler de çektiler gittiler, o iyi insanlar, o dünya güzeli atlara… O yiğitler, o her birisi kaplan örneği şahinler, o ceren gibi atlara bindiler de başlarını aldılar gittiler. Bir daha, bir daha hiç gelmeyecekler. Hiç, hiç, hiç! Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. Şu dünyanın yaşaması müşkül hal ilen. Bin iyiyi bir kötüye kul eden…

Yaşar Kemal, Demirciler Çarşısı Cinayeti

Hello world, Again!

Bir WordPress hatası bütün yazılarımı mahvetti!

Teşekkürler WordPress. Uzun zamandır yazı yazmıyordum, 1600 e yakın spam girişi, her butona tıkladığımda anlamsız bir siteye yönlendirmesi, hep 404 sayfalar çıkması, derken deli oldum.

Şimdi eski veritabanından halletmeye çalışıyorum ama bütün resimlerin bağlantıları kayıp ve virüs veya kötü kodu yazan kimse iyi çalışmış, eski veritabanını yükleyince virüs de geri geliyor.

Uğraş şimdi tekin geceler boyu…

Ömer Halisdemir


Zekai Aksakallı – ‘Sana, vatanımız ve milletimiz adına tarihi bir görev veriyorum. Tuğgeneral Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şahadet var, biliyorsun… Seninle 20 yıllık beraberliğimiz var. Hakkını helal et’

Ömer Halisdemir – ‘Baş üstüne komutanım, hakkım helal olsun. Siz de helal edin’

Bu vatanın evlatları seni unutmayacak Ömer Başçavuşum. Ruhun şad olsun.

Felsefe

Denk geldi, Şanlıurfa Ayn Zeliha’da oturdum, müzik dinliyorum. Rahmetli Cem Karaca çalıyor; Nem Alacak Felek Benim. Şöyle diyor :

Yandım, yandım, kar mı verdi?
Ekşi tatlı nar mı verdi?
Tükenmeyen mal mı verdi?
Nem alacak felek benim?

Kafamı çevirip sola bakıyorum, Hazreti İbrahim’in ateşe atıldığı, ateşin suya, odunların balığa çevrildiği, karıncanın bile söndürmek için çenesinde su taşıdığı bir yer..

Sonra diyorum ki kendime; Demek ki, biz doğru olursak, eğilip bükülmezsek, O’nun öğütlerini tuttarsak, tükenmeyen mal değil de Ayn Zeliha’nın bir damlasını verse, ömre bedel…

Tesadüfe bak, Cem Karaca sonra şöyle devam ediyor :

Yalan olur bir gün yalan,
Yaşadığın aşkın, sevdan..
Yaradandır baki kalan,
Hayat ne garip, of, hayat çok garip..