F/O adayının duası..

Mülakatta terletme, psikoloğa utandırma,
Bildiklerimizi unutturma yarabbi!
Sunexpress mülakatını geçenlerden eyle yarabbi!
Sevdiklerimize beraber uçmayı nasip eyle yarabbi!
Bulut içinde radyalimizi şaşırtma,
Readback te kekeletme yarabbi!
ILS Fully Established diyenlerden eyle,
Teker koyduktan sonra pistten çıkartma,
Taksi yolunu şaşırtma yarabbi!
Kaptana limit, emercensi sordurtma,
Sorarsa bildiklerimizden utandırma yarabbi!
Kule frekansından yaklaşmayı aratma,
APU yu açık unutturma yarabbi!
Rüzgarı baştan, güneşi de soldan eyle yarabbi!
Divert ettirecek yolcudan,
Kemer taktıracak türbülanstan uzak tut yarabbi!

Not :
Katkıları için Emre Kaptan’a teşekkürler.

Başlayamadık ya la..

Home Cockpit için “Haydi Başlayalım” demiştim ama başlayamıyoruz maalesef. Araya tatil planı ve görevler girdi. Bu bir müddet uzayacak.

Başka çok güzel planlarım var ama onların bitmesini bekliyorum buraya yazmak için..

Haydi başlayalım..

Evdeki bilgisayarıma yeni bir harddisk alıp, sistemi yeniden kurmam, bilgisayarı temizlemem ve daha kullanılabilir hale getirmemle beraber, bulduğum boş zamanlarda ev kokpiti için araştırma yapmaya başladım.

İnternet üzerinde birkaç kaynak buldum : Bir Baron-58 Ev Kokpiti ve bir proje sayfası. Arduino ile C diline, Android ile de Java diline bulaşmıştım. Bu projeleri okuyunca kullandıkları dilin C# olduğunu gördüm. Bir merakım da vardı bu dile.. Sanırım bu projeyi de C# ile götürmeye çalışacağım.

Profesyonel bir yazılımcı olmadığımı belirtmek isterim. Bu yüzden kodlarım hep copy-paste-debug döngüsünde gidiyor. Proje boyunca hatalarım olacaktır elbet, ortaya mükemmel birşey çıkartmaya çalışmıyorum. Benim ilk büyük çaplı donanım temelli projem olacak. Heyecanlıyım..

Bir sonraki adım için bir Arduino Ethernet Shield gerekli.. Onu temin etmemle beraber işlerin biraz daha yoluna gireceğini söyleyebilirim. İlk hedefim Beacon anahtarı. 🙂

Bu proje nereye kadar gidecek, hep beraber göreceğiz..

Eski Güzel Günler

Yıl, yanlış hatırlamıyorsam 1987. İlkokuldaydık ozaman. Ben 5nci sınıftaydım. Rahmetli babam bir gün eve paketli birşeyler getirdi, heyecanlandık tabi çocuk olarak. Açtık ettik derken, bunun bir Commodore 64 olduğunu gördük. Anlamadık tabi ozaman hayatımızda nelerin değişeceğini. Bu kablolarla birbirine bağlanmış birkaç kutunun hayatımızda nasıl iz bırakacağını..

Şimdi yıl 2014.. Kendi oğluma bakıyorum, o zaman da hayat bize güzelmiş. Sıramızı kaybetmişiz, şimdi sıra onlarda.. Çocukluğumuzdaki günler bitti artık, kabul etmek lazım. Joystick sallamaktan elimizin su topladığı, bunula birde gurur duyduğumuz günler yok..

Şimdi Macbook var, emulator var, evden uzakta görevdeyken, bilgisayarı çocuğa kaptırmayacağımızı kesinleştirdiğimiz zamanlarda, geçmişe döndüğümüz anlar var.. Myth var, Jeroen Tel var..

Her güzel şeyin bir sonu var, evet, ama her son başka bir güzelliğe başlangıç..